27 Ocak 2014 Pazartesi

1 Liralık Mutluluk

Tüm öğrenim hayatımız boyunca bir kalıba sokmaya çalışırlar bizi. Öyle bir kalıp ki üniversite okusak da doktora yapsak da içinden çıkılamayacak bir kalıp. Sonra da bizden iş hayatında hayal gücümüzü kullanmamızı isterler. Kusura bakmayın bende pek kalmadı!
Dün "3 Idiots" adlı filmi izledim. Mükemmel bir Bollywood filmi. Filmde birincisi ailenin zoruyla, ikincisi ailesi fakir olduğu için bundan başka çıkış yolu görmeyerek, üçüncüsü (sıradışı olan) ise filmin sonunda anlayacağımız başka bir sebepten mühendislik fakültesine gidiyor. Çizilen üniversite tanımı bizdeki liseden beter! Ezberle ve mezun ol!


Film boyunca sıradışı olan karakter diğerlerine ve hatta dekana bile farklı bir kapı açıyor ve herkesin hayata farklı bakmasını sağlıyor. Sonunda herkes yapması gerekeni yapıyor. Aslında içindekini ortaya çıkartıyor. Tabi ki gerçek hayat her zaman sonu mutluluk ve zenginlikle biten maceralarla dolu değil. Ancak bu hayatta mutsuz olacağın bir rolü oynamaktan daha kötü bir şey olacağını düşünemiyorum. Toplumun veya ailenin sana dayattığı bir eş ve bir iş! Bunu kabul eden milyonlarca insanla dolu etrafımız!
Aslında kendimizi de böyle davranmak zorunda hissediyoruz. Çitlerden dışarı çıkmamak için bütün söylenenlere uyarak kapitalist düzenin dayattıklarını uyguluyoruz. Oku, mezun ol, evlen, çocuk yap ve en önemlisi ihtiyacın olmasa da bol bol tüket! Sonunda mutsuzluktan kırılan bir dünya toplumu ve onları mutlu etme bahanesiyle ceplerindeki paraya göz diken tüketim endüstrisi yani küresel sırtlanlar..Sürekli bizi mutsuz olduğumuza inandırıp mutluluk satan şirketler! 
Bunlara göz yummak yerine bizi mutlu edeni seçmeliyiz. 1 liralık mutluluğu 10 liralık mutsuzluğa tercih etmeliyiz. Önemli olan bizim nasıl mutlu olacağımız, onların nasıl mutlu edeceği değil!