29 Mart 2020 Pazar

Kasetler, Erkin Koray ve Yavaşlamak

Hepimizin kendimizi karantinaya alıp içimize döndüğümüz bugünlerde benim de salondaki eskiden kalma kasetlerim çarptı gözüme. (2000'lerden sonra doğanlar belki bilmeyebilirler: Walkman, teyp veya kasetçalar denilen aletlerle dinlenebilen, genelde 60-90 dakika arası kapasitesi olan analog ses kayıt ortamı :) Çok sevdiğim, Türk Psychedelic Rock müziğinin en önemli ismi Erkin Koray'a ait 1999'da çıkan "Devlerin Nefesi" albümünü elime aldım. Somut olarak elimde tutup o albümü dinlediğim yılları hatırlamak hoşuma gitti. Askeri lise yıllarında, ranza demirine astığım walkman ile üstümde yatan ranza arkadaşım Emre'nin gürültüsünü duymak yerine albümün bir yüzü bitip müzik durana kadar dinlediğim ve sonunda uykuya daldığım yıllara gittim bir an. Kasedi çıkartıp albüm kapağını ve içinde yazılanları incelemeye başladım. Genelde albüm kapağında, ilaç prospektüsü gibi  katlanmış bir halde şarkı sözleri, sanatçının mesajı, şarkıların söz ve müziklerinin kime ait olduğu gibi bilgiler bulunurdu. Ben de bakarken Erkin Koray'ın kaleme aldığı mesajını gördüm. Az buçuk hatırlıyordum ama okuyunca tekrar gülümsedim. Bu albümde yer alan "Memurum Ben" şarkısının hikâyesini anlatıyordu aslında. Bu şarkının sözleri Erkin Koray'a ait. Ancak bu şarkıyı yazmasına bir gün Mecidiyeköy'deki bir lokantada yemek yerken, eline iki mısralık bir şiir bırakan bir memur vesile olmuş. Şiir şöyle:

"Gönlüm çekse de yağlı böreği
Aşmaya kudretim yetmez bütçeyi"

Bu şiiri Erkin Koray'ın eline tutuşturan memur  "Al şunu" diyerek hiç bir şey beklemeden gözden uzaklaşmış. Erkin Koray da mesajında bu memura teşekkür ediyor ve telif hakkının kendisinde saklı olduğunu ve istediği zaman gelip alabileceğini söylüyor. Bu dizelerden yola çıkarak Erkin Koray şarkıyı yazıyor. Mesajın tamamı da şöyle:


Aslında bu, Türkiye'de her zaman yoksulluk sınırının altında çalışan memurun hâlini de özetleyen bir hikâye. Sendikaların etkin olmadığı ülkemizde, şiiri yazan kişi hak arayışından o kadar umutsuz olmalı ki bir şarkıcının bu konuda şarkı yaparak memurun ekonomik sıkıntısından herkesin haberdar edilmesini ve belki de bir maaş zammını umut ediyor.

Diğer yandan, bir kaset ve kapağında yazılanlar dönemin ruhunu da yansıtıyor. Bu kasetlerdeki şarkıları, kulağımızda walkman ve elimizde albüm kapağındaki sözleri ile defalarca dinlerdik. Mesela bu albüm için albüm kapağına muhtemelen o kadar çok bakmışım ki yıpranmaktan parçalanacak duruma gelmiş. Nasıl da defalarca dinlemişiz aynı şarkıları! Başka seçeneğimiz yoktu belki de ondan. Dijital platformlar ile şimdi o kadar çok seçeneğimiz var ki hep daha iyisi vardır belki diye bir şarkının tamamını dinlemeye bile tahammül edemiyoruz. Öyle eskisi gibi süresi 5 dakikanın üzerinde şarkılar da pek yapılmıyor artık. Çünkü kimsenin bu kadar beklemeye tahammülü yok. Hatta şarkıcılar artık albüm bile yapmıyorlar. Her şarkıyı "single (tekli)" olarak çıkartıp dinlenme ihtimalini arttırıyorlar. Yoksa bir saat boyunca 8-10 şarkılık  bir albümü baştan sona dinleyecek sabra sahip kaç kişi kaldı? İyi ki kasetlerin dinlendiği zamanları görmüşüm. İyi ki şarkı sözleri üzerinde düşünüp sanatçıyı anlamaya çalışmışım. Hızlıca tüketmeden sindirebilmek güzelmiş. Mutluluk belki de yavaşlamak ile mümkündür. Erkin Koray'ın albüm kapağında kendi el yazısıyla yer alan şu mesajla bitirelim:

"Happiness to all members of this unlucky Planet."
"Bu talihsiz gezegenin tüm mensuplarına mutluluklar."



Bonus: Erkin Koray -Memurum Ben